sadsad x
asdasd
Nitelikli Okuma



      NİTELİKLİ OKUMA

   Okumak “aydınlanmanın vazgeçilmez şartlarından biri; hatta en önemli olanıdır” diyebiliriz. Allah’ın, insanların önünü aydınlatmak için göndermiş olduğu mesajlara verdiği isimlerden birisinin KUR’AN olması da bu hakikate işaret etmektedir. Okunması, üzerinde düşünülmesi ve bütün hassalarla algılanması gereken bir kitaptır Kur’an…

   Kur’an dışında bulunan her varlık, her sahih/doğru ilim ve her cisim Kur’an’da işaret edilen hakikatlerin birebir izahından ve delilinden ibarettir. Bu nedenle Kur’an, kendisine “şuurlu” olarak tâbi olanların yolunu aydınlatmaktadır.

   Diğer yandan insanlığın aydınlanmasından hoşnut olmayan ve bu sebeple onların akıllarını dondurmayı amaçlayan, körlük enjekte eden ısrarlı teşebbüsler görülmektedir. İnsanları karanlıklara mahkûm ederek kolay avlanmalarını amaçlayan teşebbüsler...

   Gönlü karanlık olan bir insanın istikbalini aydınlık görmesi ve kendi geleceğine dair umut beslemesi elbette söz konusu olamaz. Umudu tükenmiş olanların bir taraftan hırçın ve saldırgan olmaları, diğer taraftan avlanmaya mahkûm nesne konumuna düşmeleri kaçınılmaz olur. Nihayet, her iki durumda da karanlığın gücüne boyun eğerler!

   Nitelikli okuma ile özellikle çocukların/gençlerin arasına konan engelleri “yeri ve sosyal statülerine göre” farklı farklı mahiyette görüyoruz. Plaj müdavimi bir kısım sahil çocuklarının maruz bırakıldığı kör cehalet, çıplaklık kültürüyle örtbas edilerek “çağdaşlık” kibrine devşirilmekte; böylece gerçek ışığı hiç görmedikleri halde kendilerini ışığın kaynağı zannetmelerine yol açmaktadır. Kitaplardan uzak tutulan bu gençlere reva görülen mahrumiyete rağmen, önlerine atılan küçük yemlerin hazzıyla kendilerini “pembe dünyanın sakinleri” olarak görmeleri kaçınılmaz olmaktadır.

   Öte yandan “varoş” gençlerine çok daha farklı muamele yapılmaktadır. Bu kesimin sahipsiz bırakılan çocuk gençleri, ya uyuşturucu baronlarının sokak timlerine teslim edilmektedir veya ellerine ufak yollu patlayıcı tutuşturularak “yiğit, cesur ve kahraman” hayâline kurban verilmektedir. Sokaklarda, cafelerde, kumar masalarında veya sanal alemde “kendilerine biçilmiş statünün” farkında olmaksızın beyhûde alışkanlıklara mahkûm olarak kendilerini tüketen çocukların durumu ise, bir önceki örnekte zikredilen gençlere göre hayli iyimser görülebilir!..

   Söz konusu hayatta güç sahibi olanların saldırgan ve zalim olmaları, seçtikleri yolla ilgilidir ve bu kaçınılmazdır. Herhangi bir imkana ve güce sahip olmayanlara gelince; onlar zalimlerin ya hizmetkarı ya da avı konumuna düşmekten başka hiçbir seçeneğe sahip değillerdir. Kendi ayakları üzerinde yürüyebilecek bilinç düzeyine sahip olmalarının önüne konan bunca engel, seçme şanslarının kalmamasına yönelik köklü ve kalıcı bir operasyondur. O nedenle, okuma ve aydınlanma, diğer hayati unsurlara oranla çok daha önemli bir ihtiyaçtır.

   Aydınlanma karşıtı güçlerin tuzaklarını ve saldırılarını tarihin her döneminde görmek mümkün olmuştur. Ancak günümüzde olduğu gibi; hilelerin, ustaca tertiplenmiş tuzakların ve doğrudan acımasız saldırıların insan kimliğini tahrip eden “bu denli” sinsi enjeksiyonları hiçbir dönemde görülmemiştir. İşte bu genel manzara karşısında sorumluluk sahibi mü’minler, okumayı ve araştırmayı kolaylaştırmalı; insanların düşünmelerine ve aydınlanmalarına katkı sağlamak amacıyla “okumaya açılan bütün kapıları” ardına kadar zorlamalıdırlar.

   Fen ilminin tanıklık ettiği “eşyaya hükmeden” fizikî yasalardan, Edebiyat ilminin “söze hükmeden” dil estetiğinden, Hukuk ilminin “adaleti ayakta tutan” hakkaniyet ölçüsünden ve sair tüm ilim dallarında işaret edilen gerçeklerden ışık alabilmek için doğru okumayı başarmalıyız.

   Bu bağlamda “bütün okumalara ayna tutan” Kur’an, şuurla ele alınması ve tüm detaylarıyla hazmedilmesi icab eden nitelikli ilk okumadır.


14.09.2012
Salih Küçük









T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.